Konuk YAZAR


Amerikalı generalin 18 yıl önceki itirafı!

Amerikalı generalin 18 yıl önceki itirafı!


 

 

. Amerikalı general Wesley Clark’ın 2007 yılındaki itiraflarını, 07 Nisan 2007 tarihinde bu sütunda yayınlamış ve her vesileyle hatırlatmıştım. Google’dan bulunabilir...

 

Yugoslavya'nın bombardımanı sırasında NATO Avrupa Müttefik Birlikleri Başkomutanı olan ve 2002 yılında Demokrat Parti'den başkan adayı gösterilen Amerikan generali Wesley Clark, Kanada Merkezli Düşünce Kuruluşu Democracy Now Global Research'dan Amy Goodman'a itiraflarda bulunmuştu. Saliha Ziya'nın çevirisiyle Dünya Gündemi'nde yayınlanan röportajda Clark şöyle diyordu:

 

"11 Eylül'ün hemen ardından Pentagon'daydım... 11 Eylül'den 10 gün sonra, Pentagon'a gittim. Generallerden biri beni içeri çağardı. 'Irak'la savaşa girmeye karar verdik' dedi. Birkaç hafta sonra onu tekrar görmek için gittim, o sıralar Afganistan'ı bombalıyorduk. 'Hala Irak'la savaşa girme durumunda mıyız?' diye sordum. 'Daha da kötüsü' dedi; masasına uzandı, bir kâğıt aldı: 'Bunu az önce yukarıdan (Savunma Bakanı'nın makamından) aldım.’ dedi. Beş yıl içinde, Irak'la başlayan sonrasında Suriye, Lübnan, Libya, Somali ve Sudan'la devam edip İran'la bitecek yedi ülkeyi nasıl ele geçireceğimizi anlatan bir not.' "

 

***

 

Clark devam ediyordu: "Suudi Arabistan destekli Sünni İslamcı grupların güçlenmesi ve İran'ı arkasına alan Şiilerin zayıflatılması çabaları kapsamında, Bush yönetimi ve Suudi Arabistan; Ortadoğu'da Lübnan, Suriye, İran gibi pek çok bölgede gizli operasyonlar için para aktarıyor.

 

Bu örtülü para akışının bir kısmı Lübnan'da El-Kaide bağlantılı cihad yanlısı gruplara gidiyor.

 

Şiilerle mücadelenin finansmanı, Prens Bender ve -Kongre'den onay almadan- ABD nakit akışıyla sağlanıyor, böylece para El-Kaide bağlantılı Sünni örgütlere ulaşmış oluyor."

 

O zaman bu veriler üzerine “Bu itiraflardan çıkan sonuç şudur: 11 Eylül ikiz kuleler saldırısı, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nin düğmesine basmak için kendisinin planladığı bir olaydır. Fakat bu bahaneyle beş yıllık süre içinde Irak işgal edilmiş olduğu halde, diğer ülkeler ele geçirilememiştir. ABD destekli İsrail, Lübnan'da Hizbullah'a yenilmiştir. Somali ve Sudan'a müdahale edilmiştir ama sonuç alınamamıştır. Irak'ta ise ABD hâkimiyeti kurulamamıştır. İran'a saldırı gündemdedir!” değerlendirmesi yapmış ve şöyle demiştim:

 

“ Her zaman belirttiğim gibi terör, çağımızın en önemli savaş yöntemidir. Hedef ülkeyi yıpratmak, istikrarsızlaştırmak, güçten düşürmek, mümkünse parçalamak için kullanılır.

 

Türkiye'yi yönetenler PKK diyor başka bir şey demiyor! Oysa dünyadaki bütün belli başlı terör örgütlerinin arkasında emperyalist devletler vardır. Artık bunu bilmiyor görünmenin hiçbir faydası yoktur!

 

Kendi kurdurdukları terör örgütlerini, özellikle Türk ve İslam dünyasına karşı kullanıyorlar. Kerkük'ten Türkleri tasfiye etmek isteyen de aynı güçlerdir.

 

Bu gerçek görülürse, terörle mücadele edilebilir. Elbette bölge ülkeleri de terör örgütünü Türkiye'ye karşı desteklemiştir ama bu durum, Türkiye'yi yöneten bazı önemli kişilerin ihanetinden kaynaklanmıştır. Çekiç Güç'ü Kuzey Irak'a yerleştirerek, Kürdistan'ı kurdurmak gibi!”

 

***

 

Aradan geçen zaman içinde, ABD, Afganistan’ı kendi kurduğu Taliban’a bıraktı, Irak’ı, Libya’yı, Sudan’ı, Suriye’yi parçaladı. Somali’ye Eş Şebab örgütü musallat edildi. Sürecin sonuna doğru, Hamas’ın İsrail’deki saldırısı, İsrail’in Gazze’de soykırım yapmasına, Hizbullah’ı büyük ölçüde etkisiz hale getirmesine yol açtı. İran yanlısı Hizbullah ve Rusya, Suriye’den çekilince, Suriye ordusu dağıldı. ABD ve İsrail, Türkiye’nin yardımıyla Suriye’de bir teröristi cumhurbaşkanı yaptı. Bu arada İsrail, Suriye’nin askeri alt yapısını iki gecede çökertti ve İran’a müdahale için önünde hiçbir engel kalmadı. Bir gece İsrail, kendi kontrolündeki Suriye ve ABD kontrolündeki Irak hava sahasını kullanarak İran’a saldırdı. Trump, “saldırıda biz yokuz” diyor ama İsrail’e askeri teknoloji desteği veriyor, İran’ı tehdit ediyor. İran da düşerse, Türkiye dört bir taraftan kuşatılmış olacak.

 

***

 

Bazılarının Wesley Clark’ın itiraflarını ciddiye alarak Türk kamuoyunu uyarması için 18 yıl sonra İsrail’in İran’a saldırması gerekti! Türk aydınlarının ancak bir kısmı, sıra Türkiye’ye gelmişken uyanmışsa, yani 18 yıl geç hareket etmişse gerisini konuşmanın pek bir anlamı yok!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arslan BULUT(Yeniçağ)