Haziran ayında dış ticaret açığı yüzde 38,8 oranında arttı. İthalatımız tüketim malının payı artıyor. Dış ticaret açığında da Rusya ve Çin’in payı artıyor.
1. Bu dış açıklarla istikrar sağlayamayız.
Ocak – Haziran 6 aylık dönemde ihracat yüzde 4,1 arttı. İthalat ise daha yüksek yüzde 7,2 oranında arttı. Geçen sene ilk 6 ayda 42,5 milyar dolar olan dış ticaret açığımız bu sene yüzde 16,9 oranında artarak 49,4 milyar dolara yükseldi.
Aynı dönemler itibariyle, ihracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 74,8’den yüzde 72,7’ye geriledi.
2. İhracatın ve ithalatın yapısı dış açıkların daha da artıracaktır.
Teknoloji ürünlerinin Toplam ihracat içindeki payı yüzde 3,3’tür. İmalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı ise yüzde 3,5’tir.
Dış ticaret açıklarından kurtulmanın bir yolu üretimde kullanılan ithal girdi payını düşürmek, diğeri de yükte hafif pahada ağır olan yüksek teknoloji ürünleri ihraç etmektir. Türkiye’nin yüksek teknoloji ürünleri ihracatı diğer gelişmekte olan ülkelere göre düşüktür. Teknoloji üretmeden dış açıklardan kurtulamayız. Çünkü bir İphone telefonun fiyatı bir kamyon buğdaya eşittir.
Dış açıklardan kurtulmanın ikinci yolu üretimde kullanılan ithal hammadde ve ara malının payını düşürmektir.
Bu sene ilk 6 ayda toplam ithalat içinde ara mallarının payı yüzde 69,7 oldu. Tüketim mallarının payı ise 16,3 oldu. İthal tüketim mallarının önceki yıllarda toplam ithalat içindeki yüzde 10 dolayında idi. Tüketim malları ithalatındaki artışın nedeni, yatırımlarda gerileme ve üretimde düşmedir.
İthal girdi payını düşürmek için;
- İthal girdi payının yüksek olduğu sektörlerde ithal ikamesi politikası uygulamak,
- İthal aramalı ve hammaddeyi içerde üretimine yüksek teşvikler vermek,
- Gıda ve et gibi bazı sektörlerde devletin geçici de olsa doğrudan piyasaya girmesidir.
3. Batıdan kazanıp Rusya ve Çin’e veriyoruz.
İlk 6 ayda, ihracatımızın yüzde 50,2’sini AB ve İngiltere’ye yaptık. 5,7 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik. AB ve İngiltere’den teknoloji ithal ediyoruz.
İlk 6 ayda ihracatımızın yalnızca yüzde 1,1’ini Çin’e yaptık. Buna karşılık Çine karşı verdiğimiz dış ticaret açığı toplam dış ticaret açığının yüzde 45,6’sı oranında oldu.
Çin ve Rusya’ya karşı verdiğimiz dış ticaret açığı, toplam dış ticaret açığının yüzde 83’ünü oluşturdu.(Aşağıdaki tablo)
Çin’den ithalatımız içinde teknolojinin payı yüzde 10’dur.
Rusya’dan ithalatımız içinde petrol ve doğalgaz ithalatı oranı yüzde 40 dolayındadır.
4. Dış açıklar dış borçları artırıyor.
Dış ticaret açığı cari açığa yansıyor. Cari açığın en iyi finansman yolu, uzun süre kalıcı olduğu için doğrudan yabancı yatırım sermayesidir. Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırım sermayesi gelmiyor. Bu nedenle cari açık dış borçla finanse ediliyor ve bu sorun da siyasi sorunlara eklenince, CDS oranları arttı. Türkiye daha pahalı borçlanıyor.
5. Dış ticarette rasyonel politika olmaz mı?
Ekonomi yönetimi ya dış ticaret verilerine bakmıyor ya bakıp anlamıyor veya engelleniyor. Bu yüzden Türkiye’nin milli bir dış ticaret politikası yoktur.
Önce lobilerden uzak milli dış ticaret politikamız olmalıdır. Sonra Çin’den ithalatta kota ve vergileri artırmalıyız. Rusya’ya alternatif enerji ithalat kanalları bulmalıyız.