CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, “TBMM Genel Sekreterliği’nden alınan resmi verilere göre, CHP tarafından verilen 774 kanun teklifinden tek bir tanesi bile gündeme alınmadı. Dem Parti 331, İYİ Parti 114, Saadet-Yeniden Refah Grubu ise 83 teklif sundu. Toplam 1.300 kanun teklifi, Saray’ın sessiz blokajına takıldı.” diye bilgi verdi ve şu açıklamayı yaptı:
“Milletin vekilleri olarak 1.300’e yakın kanun teklifi verdik. Geçim derdi, barınma sorunu, adalet arayışı için mücadele ettik. Ancak Saray, halkın taleplerini yok sayarak Meclis’i devre dışı bıraktı. Bu bir yetki devri değil; doğrudan halk iradesinin gasp edilmesidir. Asgari ücretin artırılması, emekli maaşlarının insanca seviyeye çıkarılması, öğrencilere barınma ve burs desteği, işçilere sosyal güvence, gençlere istihdam… Bu teklifler halk için hazırlandı ama Saray, halktan yana hiçbir adıma izin vermedi. Saray, beşli çeteye vergi indirimi getiren yasaları geçirirken halktan yana hiçbir öneriyi dikkate almadı. AKP, yandaş müteahhide imtiyaz sağladı, beşli çeteye kaynak aktardı. Ama bu mücadele bitmedi. Halkın sesi susmaz, Meclis yeniden milletin olacak.”
***
Meclis’te tablo böyleyken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temellerinin tartışılacağı komisyona üye vermek için tek başına karar verdi!
Cumhuriyet yazarı Zülal Kalkandelen, bu kararla ilgili olarak, “Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için bütün ülkede, hatta yurtdışında bile üyelerinin önüne sandık koyan, üye olmayanlar için de dayanışma sandıkları kuran CHP, neden Türkiye’nin geleceği için hayati bir önem taşıyan açılım süreci ile ilgili komisyona katılma konusunda aynısını yapmadı?” diye sordu...
Nedenini Abdullah Öcalan kısa bir süre önce, kendisini ziyaret eden yeğeni ve Şanlıurfa milletvekili Ömer Öcalan’a açıkladı.
Ömer Öcalan, Abdullah Öcalan’ın “Barış ve demokratik çözüm konusunda umut ve kararlılığını korumakta” olduğunu ve “sürecin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için tüm kesimlerin sürece katılımının ‘hayati bir ihtiyaç’ olduğunun altını çizmiştir” dedi. Öcalan, birinci açılım sürecinde, Meclis’te komisyon kurulmasını istediğinde CHP’nin adını zikrederek benzer bir istekte bulunmuştu.
Meclis’te komisyon kurulması, Abdullah Öcalan’dan önce ABD ve İngiltere’nin dayatmasıdır.
***
Bilindiği gibi birinci açılım süreci resmen başlatılmadan önce Başbakan Tayyip Erdoğan, o zaman Başbakanlık müşaviri olan Hakan Fidan ve MİT yetkililerini, Oslo’da, koordinatör ülkenin girişimiyle kurulan masaya oturtmuştu...
Koordinatör ülke temsilcisi, toplantıyı açarken, “Sizi buraya biz getirdik, Abdullah Öcalan’ın talepleri TBMM’de görüşülecektir” demişti.
Abdullah Öcalan, 10 maddelik Dolmabahçe mutabakatında, AKP’li muhataplarına koordinatör ülkenin o dayatmasını iletmişti.
Öcalan, Dolmabahçe mutabakat metninde, “demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması, özgür vatandaşlığın, yasal ve demokratik güvenceleri, demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına dönük başlıklar, çözüm sürecinin sosyo-ekonomik boyutları, kimlik kavramı, tanımı ve tanınmasına dönük çoğulcu demokratik anlayışın geliştirilmesi, demokratik cumhuriyet, ortak vatan ve milletin demokratik ölçütlerle tanımlanması, çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması; bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa” istemişti..
Yani etnik kimlikler Anayasa’da tanınacak, devlette kurumsallaşmasının önü açılacak, ikiz yasalarda belirtilen yerel ekonomik ve sosyal haklar belirlenecek; barajlar, madenler, akarsular bölüşülecek, vatanın ortak olduğu ifade edilecek, millet yeniden tanımlanacak ve bütün bunların tamamlanması için yeni anayasa yapılacak...
PKK’nın ve onu programlayan koordinatör ülkenin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde dayatması bunlardır.
***
Şimdi yapılmak istenen ise Abdullah Öcalan’ın, taleplerini, bizzat Meclis’e gelerek kendisinin açıklamasıdır!
Özgür Özel’in bu komisyona katılma kararı, taleplerin görüşülmesine yine de meşruiyet kazandırmaz ama AKP, MHP ve DEM Parti, buna hayati derecede ihtiyaç duymasa CHP’yi komisyona davet bile etmezlerdi.
Arslan BULUT(Yeniçağ)