Konuk YAZAR


Siyasette, ticarette kokarca istilâsı...

Siyasette, ticarette kokarca istilâsı...


 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 2014 yılında İtalya'dan kereste ve süs bitkisi satın aldı. Bitkilerin içinde, siyah beyaz benekli, irice bir böcek dikkat çekti. Böcek, ağaçların diplerine girerek domdom kurşunu delmiş gibi delikler açıyor, larvalarını bırakıyordu. Drakula böceğinin girdiği ağaç kısa zaman içinde koflaşıyor ve çürüyordu.

 

İthal edilen süs bitkilerinden bir kısmı 2017 yılında Trabzon Büyükşehir Belediyesi'ne de gönderildi.

 

Trabzon Büyükşehir Belediyesi, süs bitkilerini, Maçka'nın Esiroğlu mevkiindeki fidanlığa yerleştirdi...

 

***

 

Fidanlıktan hızla etrafa yayılan böcek, özellikle fındık fidanlarını kök kısmına yakın yerlerden delerek larvalarını bırakıyor ve kısa sürede ağacın ölmesine sebep oluyordu.

 

Bugün Ortahisar Belediye Başkanı olan Trabzon CHP Milletvekili Ahmet Kaya, durumdan haberdar olunca konuyu araştırdı, basın toplantıları yaptı ve bütün yetkilileri tedbir alınması için uyardı.

 

Ancak yetkililer, çözüm olarak Drakula böceği girmiş bütün fındık fidanlarının kesilmesini istedi.

 

Halk arasında "Drakula" olarak adlandırılan böcek, "Uzun Antenli Turunçgil Böceği" olarak adlandırılıyordu. Çınar, kavak, huş, söğüt, atkestanesi, akçaağaç, kızılağaç, gürgen, kayın, karaağaç türleri, fındık, elma, dağ muşmulası, kiraz, armut ve turunçgillere yerleşerek larvalarını bırakıyordu. Larvalar ağaçların içinde galeriler açıyor. Fidanları kısa sürede, yetişkin ağaçları ise zaman içinde öldürüyordu...

 

***

 

Sonra bir de kahverengi kokarca çıktı... Kokarca, boyut olarak Drakula’dan daha küçük ama 300'e yakın bitki türünde etkili oluyor.

 

Aslında bir de kımıl zararlısı var. Kımıl zararlısı, Türkiye’de 1950’lerde ortaya çıktı.

 

Başta buğday olmak üzere, tüm buğdaygillere zarar verdi. Öyle ki Türkiye’nin buğday üretimini düşürdü. Kımıl zararlısı ile mücadele başlatıldı ama şimdi onun yerini Drakula ve kahverengi kokarca aldı, Türkiye’nin fındık üretimi tehlikede...

 

Bu böcekler birbirine çok benziyor. Sanki hepsi aynı aileden gibi görünüyor ama zaman içinde daha dayanıklı ve daha zararlı hale gelmiş olabilirler...

 

***

 

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, kahverengi kokarca zararlısıyla etkin ve sürdürülebilir yöntemlerle mücadele ettiklerini belirterek, bu kapsamda 631 noktada, 1231 personelle 1 milyondan fazla hanede ilaçlama gerçekleştirdiklerini bildirdi.

 

Yumaklı, mücadele kapsamında 72 bin üretici ve vatandaşa eğitim verdiklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

 

"Kokarcayı etkisiz hale getirmek için 83 bin feromon tuzak kurduk. Zararlıya karşı 1 milyon 156 bin doğal düşman samuray arısı salımı yaptık. Meskûn mahaller ve sosyal alanlarda Sağlık Bakanlığımız, yerel yönetimlerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımızın desteği ve işbirliğiyle bu mücadeleyi sonuna dek sürdürmeye kararlıyız. Doğayı koruyarak, üreticimizin yanında olmaya devam edeceğiz."

 

Bakan böyle diyor ama kahverengi kokarca bütün Karadeniz bölgesini sardı ve Marmara’ya sıçradı. Ben uzun süredir Trabzon-Maçka’dayım, kahverengi kokarcalar evleri de istila etmeye başladı ama ilaç nereden alınacak, nasıl kullanılacak gibi konularda hiçbir bilgilendirme yok... Her konuda telefonla mesaj gönderen yetkililerin, vatandaşı kokarcayla mücadele konusunda doğrudan bilgilendirmesi gerekmez mi? Bu tür mücadelelerde tam bir seferberlik başlatmak gerekmez mi?

 

***

 

Aslında, sosyal hayatta ve ticarette de kımıl zararlısı, kahverengi kokarca ve Drakula istilâsı var! Meselâ, ihaleler, krediler hep onlara verilir, kredileri geri ödemezler ama hiçbir yaptırım ile karşılaşmazlar. Partizanlık ve ideolojik bezirgânlık, Drakula böceği gibi halkın kanını emer, emer ve emeğini elinden alır... Meselâ emekli maaşları da bu yöntemlerle eritilmiş ve çocuk harçlığı düzeyine kadar indirilmiştir. Açlık sınırı, iki asgari ücret düzeyindedir! Uyuşturucu ve altın kaçakçılığı yıllarca teşvik edilmiş, böylece ekonomi kara para sahiplerine teslim edilmiştir...

 

Şimdi bazı operasyonlar yapılıyor ama ekonomiyi ele geçiren kara paracılar, medyaya ve siyasete de al atmış, devleti devlet olmaktan çıkarmıştır...

 

Öyle ki bu ortamda türeyen çocuk çeteleri bile can almaktadır...

 

Sistem tıkanmış, kokuşmuş durumdadır..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arslan BULUT(Yeniçağ)