Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in sadece zamansız aramızdan ayrılması değildi Türkiye’yi yasa boğan. Bu kadar kısa bir zamanda bu kadar çok kişiye dokunabilmek, bu kadar kalıcı izler bırakabilmek, bunları yaparken kişiliğinde, duruşunda en ufak bir titremeye dahi izin vermemek...
Bir işi tamamladıktan sonra bile daha yeni başlıyormuş heyecanında olmak... İşine tam bir aşkla sarılmak...
Gülümsemek iki insan arasındaki en kısa mesafedir. O güzelim gülüşünü yüzünden hiç eksik etmemek... İnsan merak ediyor acaba uyurken de mi gülümsüyordu? Ama şu anda bize gülümseyerek baktığı kesin!
***
Mart ayı sonuydu... İzmir’den şair, yazar, sanatçı kardeşim Tuğrul Keskin aradı. Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği’nin (YKKED) bu yıl Aydınlanma ödülünü Cahit Berkay’a vereceğini söyledi, ekledi:
“Senin de bir konuşma yapmanı istiyoruz!”
Bana sadece nerede ve zaman sorusunu sormak kalıyordu. “Köy Enstitülerinin 85. kuruluş yıldönümünde 17 Nisan’da, Manisa’da” dedi. Neden Manisa’da diye sordum. “Ferdi başkandan büyük kabul gördük. Onur duyacağını söyledi” karşılığını verdi.
Törende Ferdi Zeyrek’le birlikteydik. Girişte yapmaya çalıştığımız tarifleri o gün yakından izledik, yaşadık. O salona girince sanki iklim değişti. Tören koşulları içinde herkesle ilgilendi. Savaştepe Köy Enstitüsü mezunu Naci Duygulu öğretmeni yanından ayırmadı. Cahit Berkay’a ödülünü verdikten sonraki konuşmasının bir bölümü şöyleydi:
“Naci Hocam, ‘Bizde mandolin çalmayan, müzik eğitimi almayan, ülkenin geleceğine dair fikir belirtmeyen, Cumhuriyetin temel ilkelerini benimsemeyen asla mezun olamazdı’ dedi. Köy Enstitülerini yeniden açacak, yarınlara taşıyacak olan bizleriz. Bu duruşumuzdan asla vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz. Bunun bedelini bugün Ekrem başkan yaşıyor. Daha önce yaşayanlar oldu ama o yaşayanlar asla eğilmedi ve pişman olmadı. O insanlar, bu bedelin ödenmesini Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten öğrenmişlerdi. İyi ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ruhu ve inancını bizlere küçük yaşlarda aşılamışlar. Ben söz veriyorum. Her zaman Yeni Kuşak Köy Enstitülerinin, aydınlık yarınlara giden tüm projelerin içinde yer alacağımı ve bu konularda aktif görev almak istediğimi bildirmek istiyorum... Biz de bu sorumluluğu yarınlara taşımak ve aydınlık Türkiye’nin önünü açmak zorundayız. İyi ki bu mücadeleyi veriyoruz. Bunun sonunun zafer olacağını ve aydınlık yarınların yakın olacağını görüyoruz.”
Cahit Berkay da ödülü aldıktan sonra haykırdı:
“Her şey inadına çok güzel olacak!”
***
17 Nisan’dan sonra böyle bir yazı kaleme almayı tasarlamıştım. Gündemin yoğunluğu izin vermedi. Ne yazık ki bugüneymiş...
O gün YKKED Başkanı Gökhan Bal’la Ferdi Zeyrek gibi Aydınlanma mücadelesine omuz veren başkanlarla birlikte atılabilecek adımları da konuşmuştuk.
Şimdi Ferdi Zeyrek’in yarım bıraktığı demeyelim ama başlattığı t-onlarca hedef var. Çocukluk arkadaşı, gençlik arkadaşı, mücadele arkadaşı Özgür Özel’in deyimi ile en çalışkan, en iyi olandı...
Büyük bir özveriyle çalışan, işini iyi yapan yurtsever insanlar için en güzel tanımlardan biri şudur:
Ülkeden aldıklarıyla değil, ülkeye verdikleriyle doyan...
Ferdi Zeyrek bu tanımın insanıydı.
Bedenini toprağa verdik ama...
O Türkiye’nin kalbine gömüldü!