Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Harp Okulları mezuniyet töreninde “9 yıl gibi kısa sürede 'imkânsız' denileni başardık. FETÖ ihanet çetesinin askeri eğitim sistemimizde sebep olduğu tahribatı ziyadesiyle telafi ettik. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz bugün 9 sene öncesine göre daha güçlü, caydırıcı, insicamı daha kavi, kapasitesi çok daha ileridedir.” dedi.
Erdoğan böyle dedi ama törende teğmenlerin, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykırmaması ve geleneksel olarak kılıç çatmaması için olağanüstü önlemler alındı!
Anıtkabir’deki 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına katılmak üzere gelen subay ve astsubaylar da dört ayrı güvenlik noktasından geçerek törene girebildi. Törene katılacak askerlerin isimleri tek tek kontrol edildi, birkaç noktada polis tarafından üst araması yapıldı. Listede ismi olmayan askerler ile yanlarında eş ve çocuklarıyla törene gelen subay ve astsubaylar ilk kontrol noktasından geri çevrildi!
Bir ülkede siyasi iktidar, en büyük zaferin yıldönümünde, subay ve astsubaylarına polis tarafından üst araması yaptırıyorsa, artık gerisini konuşmaya gerek yok...
***
İşte bu ahval ve şerait içinde, PKK açılımı da Meclis komisyonu üzerinden devam ederken ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, X platformunda Mario Nevfel’e verdiği röportajda, “PKK, Türkiye tarafından terör örgütü olarak tanımlanmıştır. ABD de PKK’yi yabancı bir terör örgütü ilan etmiştir. Ancak artık PKK ile ilişkili olmayan başka bir örgüt var: SDG ve YPG. Bunlar IŞİD karşıtı savaşta bizim müttefiklerimiz oldu. Onların kökeni PKK’ya dayanıyordu. ABD, PKK’yı hâlâ yabancı terör örgütü olarak görüyor ama YPG ve SDG’nin IŞİD’e karşı yürütülen operasyonlarda ABD’nin en önemli ortakları haline geldi. Evet, kökenleri PKK’ye dayanıyordu ama bugün durum farklı.” dedi.
Barrack, sınır güvenliği ve yeniden yapılanma sürecinde diyalog ihtiyacına işaret ederek “Mazlum Abdi’nin temsil ettiği SDG ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekibi Hakan Fidan ve İbrahim Kalın bu süreci sorumlu şekilde yürütüyor. Aramızda diyalog var ama daha fazlasına ihtiyaç duyuyoruz. El Şara’ya inanıyorum. Hedeflerinin bizim hedeflerimizle uyumlu olduğuna eminim: Suriye’yi istikrara ve refaha kavuşturmak. Ancak farklı etnik ve mezhepsel talepler bu süreci zorlaştırıyor.” dedi...
***
Peki bütün bunlar ne anlama geliyor?
Bu konuda yazar Gürbüz Evren’in değerlendirmesi, durumu özetliyor. “Suriye’de şu anda olanlar, bir süre sonra Türkiye’nin başına geleceklerin habercisidir. Barrack’dan cesaret alan YPG elebaşı Mazlum Abdi, ‘Suriye 2011 öncesindeki Suriye gibi olmayacaktır. Savaşa hazırız’ dedi. ABD, Suriye'de kimden yana olduğunu ilan etti ve Rojava Özerk Yönetimi adlı bölgeyi Türkiye'ye karşı korumaya aldı. Barrack, terör örgütü PKK'nın kolu YPG'ye karşı operasyona hazırlanan Türkiye'ye, 'karşınızda bizi bulursunuz' mesajını vermiştir. ABD, ayrıca Türkiye sınırına büyük askeri sevkiyat yaptı. Tam da bu sırada İsrail savaş uçakları Şam'da, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Suriye ordusuna eğitim vereceği noktaları bombaladı. Katliamcı Netanyahu, ‘Ben saf biri değilim ve Suriye’de kiminle uğraştığımızı çok iyi biliyorum, bu yüzden güç kullandık. Hükümet, Suriye’yi kimin kontrol ettiği konusunda kendini kandırmıyor’ diyerek Türkiye'yi işaret etti. Tüm bu gelişmeler Terörsüz Türkiye sürecini yakından etkiler. Her şeye hazırlıklı olun.”
***
Erdoğan, kendi ordusunun en başarılı teğmenlerini, mezunlara kılıç çattırdıkları için “kime kılıç çekiyorsunuz?” diye suçlayıp ordudan attırdığı, Malazgirt ve Çanakkale gibi Türk zaferlerine ve dolayısıyla vatana “ortak” çıkarmaya dayalı bir politika sürdürdüğü ve nihayet, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda kendi ordusunun subay ve astsubaylarına üst araması yaptırdığı halde “Kılıç kınından çıkarsa kaleme ve kelama yer kalmaz” diyor ama Barrack, “YPG, ABD korumasındadır” diye cevap veriyor!
Kılıç çattıranı ordudan atarsanız, en büyük zaferin yıldönümü törenine silâhsız gelmeleri emredilen subay ve astsubaylarınızın üstünü aratırsanız, kendi ordunuzun moralini bozmuş olmaz mısınız? Sonuçta kılıç kınından çıkarılacaksa, yine onlar çıkaracak!
Arslan BULUT(Yeniçağ)